Gıda Ürünlerinin Karbon Ayak İzi de Artık Gıda Zincirine Ekleniyor
Avrupa komisyonu: Finlandiya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre gıda ürünlerinin karbon ayak izi hesaplamaları hem üreticilere hem de tüketicilere gıda zincirinin iklim değişimi üzerindeki etkisini azaltacak yönde yardımcı olacak.
Bu yardımın gıda zincirindeki önemli noktaların altını çizerek yapılcağı da aynı araştırmanın içeriklerinden. Gıda tüketiminin çevresel etkileri büyük bir endişe olarak görülüyor ve tüm gıda zincirini içeren sektörün çevresel sorumluluğunu artırmak için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Gıda zincirine ait tüm proseslerin yani ürünü yetiştirme, işleme, taşıma ve son pişirme gibi, ayrıntılı olarak kontrol edilmesi ve raporlanması gerekiyor. Bu noktada sektöre ait sera gazı ölçümleri ve karbon ayakizi hesaplamaları gibi metodları çok az başvurulduğu ortaya çıkıyor.
Finlandiya’da gıda ürünün karbon ayakizi değerlendirmeleri 2 yöntemle oluyor. İlki ulusal ekonomik girdi-çıktı modeli (EIO-LCA). Bu makro ölçekli model tüm endüstrinin etkilerini ulusal verilere göre hesaplayıp değerlendirme yapıyor. İkinci model ise mikro ölçekte ve yaşam döngüsü değerlendirmesi yaklaşımını kullanarak tek bir ürünün süreçlerini ayrı ayrı hesaplayarak değerlendirir. İkinci modelde 30 standard öğle yemeği menüsü ele alınarak hesaplamalar yapılır ki tüketicinin gıda ürünleriyle ilgili bu yönde daha kolay ve yerinde sonuçlara ulaşarak bireysel olarak kendini konumlandırabilirsin.
Makro ölçekli modelin sonuçlarına göre sera gazı emisyonlarının önemli bir oranı bu kısımda ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan sonuçlara göre Finlandiya’da üretilen sera gazı emisyonlarının oranı şu şekilde; % 7 si karbon dioksit, % 43 ü metan, % 50 si azot oksit, % 12 si perfluorokarbon ve % 69 u amonyak. Gıda zinciri, Finlandiya’nın iklim değişimine etkisinin % 14 ünü oluşturuyor ve en büyük etkeni %69 ile tarımsal üretimden geliyor ve bunu % 12 ile enerji endüstrisi, %6 ile ticaret ve ulaşım takip ediyor.
Mikro ölçekli modelin sonuçlarına göre ise tipik bir öğle yemeğinin, bir Finli tüketicin günlük iklim değişimine etkisinin % 2-12 arasında olup yine bir Finlinin günlük toplam iklim değişimine etkisinin % 15-20 sinin gıda tüketiminden oluşuyor. Yine aynı ölçekteki sonuçlara göre ortalam bir öğle yemeği menüsünün % 70 i tarımsal prosesten kaynaklanıyor. Finlandiya’nın iklim değişime etkisinin % 75 i tarımsal faaliyetten kaynaklanıyor ve bu etkinin en önemli kısmı ise sığır eti ve mandıra sığırından kaynaklanan metan emisyonu.
Makro ölçekteki model çalışmalar gıda zincirindeki bu etkilerin azaltılması için çiftlik hayvanı üretimine odaklanmasını vurgularken, mikro ölçekli modeline ait çalışmalar ise daha az et tüketimine odaklanılması gerekliliğini ortaya çıkarıyor.
Modellemelerin bir diğer sonucu ise ithal edilen gıda ürünlerine ait. Bu ürünlerin gıda zincirinin iklim değişimine etkisinin % 60 ı olduğunu gösteren sonuçlar, uluslararası ulaşımın bu etkiye oranının oldukça az olduğunun da altını çiziyor. Sonuç olarak tüm bu çıkarımlar, Finlandiya’ya ithal edilen ürünlerin iklim değişimine etkisini azaltma sürecinden bakıldığında, üretici ülkenin gıda üretim proseslerine odaklanması gerektiği anlamına geliyor.